BASINA VE KAMUOYUNA
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde sendikamıza karşı bir linç girişimi başlatılmıştır. Tüm Yerel Sen bu tür kirli oyunlara gelmeyecektir.
Sendikamız TÜM YEREL-SEN; kurulduğu 9 Eylül 2013 tarihinden bu yana Belediyelerde ve İl Özel İdarelerinde görev yapmakta olan yerel yönetim emekçilerinin demokratik, ekonomik ve sosyal hak ve çıkarlarının koruyucusu ve yılmaz savunucusu olmuştur ve olmaya da devam edecektir.
Sendikamız bugüne kadar yetkili olduğu belediyelerde yaptığı toplu sözleşmelerin hiçbirinde, farklı sendikalara üye olan kamu emekçilerinden, sözleşmeden yararlanma koşulu olarak dayanışma veya sözleşme aidatı adı altında ücret talep etmemiş, buradan kendisine gelir sağlamaya çalışmamış, diğer sendikalara üye olan emekçilerin de ekonomik ve sosyal haklarını korumaya özen göstermiştir.
Diğer sendikalar ise, toplu sözleşmelerine dayanışma/sözleşme aidatı hükümleri koyarak üyelerimizi ve diğer sendikalara üye emekçileri ekonomik baskı altına alarak kendilerine çıkar sağladıkları gibi sendikal hak ve özgürlükleri kısıtlayarak haksız gelir elde etmektedirler, en masum haliyle de cezalandırmaktadırlar. Tüm Yerel Sen haksız gelir elde etmeyi ve kamu emekçisi arkadaşlarımızın alın terine göz dikmeyi adet haline getiren sendikaların almış olduğudayanışma aidatlarının iptali için hukuksal mücadele vermekte, davalar açmakta, bu davaları kazanmakta,üyelerinin sendikal hak ve özgürlüklerini ve ekonomik çıkarlarını koruma altına almaktadır.
Sendikamız içerisinde, ne siyasi iktidarla işbirliği yapmış bir akil adam vardır, ne de Atatürk ilke ve devrimlerinin arkasında durmayan tek bir kişi. Büyük önderimiz Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti’nin, bağımsızlığını ve bölünmez bütünlüğünü savunmayan oluşumlarla ise hiç işimiz olmadı ve olmayacak. Siyasi iktidarın güdümündekisendikalarla hiç protokol imzalamadık. )Tüm Bel Sen ve BemBir Sen dayanışma aidatı alınması ile ilgili kendi arasında protokol yapmıştır, bu iki sendika aynı zihniyetin iki farklı temsilcisidir.)
Kadıköy, Maltepe, Çankaya gibi birçok belediyede bir takım eski ilişkiler kullanılarak örgütlenmemizin önüne set çekilmiş, buralarda çalışan kamu emekçilerimiz yoğun baskılarla karşı karşıya kalmış, ya bize hiç üye olamamış, ya da sürgünlerle, soruşturmalarla sendikamızdan istifaya zorlanmıştır. Şimdi bir kez daha örgütlenmemizi engellemeye çalışıyorlar. Ama kimsenin gücü buna yetmeyecek, tüm Cumhuriyet sevdalıları sendikamızda buluşacaktır.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde sendikamız aleyhine örgütlenme çalışmalarını izliyoruz. Daha önce görüşmelerimiz sırasında İtfaiye Dairesi Başkanı Remzi Albayrak’ın, tarafsız kalınması noktasında söz verdiği halde, müdürlerin ve müdür yardımcılarının sendika üyesi olmaması yönünde düşünce bildirmesine karşın, her ne olduysa son zamanlarda Tüm Bel Sen üyesi müdür ve müdür yardımcılarının sayısının arttığını, doğan görünümlü şahin rolü yaptıklarını görüyoruz. Özellikle üye sayımızın da fazla olduğu İtfaiye Dairesi Başkanlığı’nda görev yapan bazı merkez şube müdürlerinin ve yardımcılarının, personele ve özellikle de üyelerimize baskı yaparak, ‘’talimat yukarıdan geldi’’ diyerek (İtfaiye Dairesinden sorumlu Genel Sekreter Yardımcısını, işaret ederek) üyelerimizi sendikamızdan istifaya, Tüm Bel Sen Sendikasına üye olmaya zorladığını biliyoruz.
Kamu emekçilerinin haklarını çiğneyen, kazanımlarına sahip çıkmadığı gibi tüm kazanımlarını ortadan kaldıran, kendi sendikalarına üye olmuş kamu emekçilerini bile aldatan, sosyal ve ekonomik bakımdan kamu emekçisinin açlık sınırında yaşamasına seyirci kalan, malum siyasetin arka bahçesi olmayı, makam ve koltuk elde etmek adına şahsi istikbâllerinin peşine düşenler, sendikayı emek örgütü değil ticari işletme görenler, kamu emekçisinin hakkını ve hukukunu savunması için, emeğini ve alınterini savunması için üye olduğu, buna mukabil kamu emekçisinin sırtındangeçinenler, siyasete meyledip kamu emekçisini toplu görüşme masasında sırtından bıçaklayanlar, mesleğe yeni atanan Devlet memurlarını asaletin onaylanmaz diyerek tehdit ederek zorla siyasetin arka bahçesi haline getirdikleri sendikalarına üye yapanlar, müdür ve daire başkanlarına maiyetindeki kamu emekçilerini zorla sendikalarına üye yaptıranlar, üye olmak istemeyen kamu emekçilerini sürgünlere gönderen, mesleki ve kişisel onurunu ayaklar altına alan, “bize üye olmazsan…” diyerek, parmak sallayarak Devlet memurlarını tehdit edenler; haktan, emekten, hukuktan, adaletten, demokrasiden nasibini almamış; kamu emekçilerini kendi şahsi çıkarları için sömüren, kula kulluk ettiren, siyasetin arka bahçesi haline getirdikleri ticari işletmeleri ile sadece kendilerini kandırdıkları bir sendikacılık oyunu oynayan; haktan ve adaletten nasipsiz, asgari insani değerlere dahi yabancı, demokrasiye, millete, Mustafa Kemal Atatürk’e; Cumhuriyete tümden yabancı, tümden düşman; iyi olan, değerli olan, güzel olan her ne varsa bunlara karşı bu karanlık odakların baskı ve tehditlerine dün boyun eğmedik; bugün de boyun eğecek değiliz.
Ülke yangın yerine dönmüş, açlık, yoksulluk, adaletsizlik, salgın hastalık almış başını gidiyor, çalışma arkadaşlarımızın ölüm haberleri geliyor, bu malum sendikanın işi gücü bizim küçülmemiz olmuş. Belediyede, hiçbir sendikaya üye olmayan, siyasi iktidara yandaş sendikaya üye birçok çalışan bulunmaktayken, üyelerimizin sendikamızdan istifaya zorlanarak, akil adamlığa soyunmuş bir yapıya üyeliğe zorlanmasını kabul etmiyoruz.
Dostlarımız üzülmesin, düşmanlarımız sevinmesin. Tüm Yerel Sen mücadeleden asla vazgeçmeyecek, baskılara ve itibarsızlaştırma çalışmalarına karşı çığ gibi büyüyerek en sert cevabı verecektir. Her geçen gün kartopu gibi büyüdüğümüzü, kendilerinin ise küçüldüğünü görenlerin baskılarına, sindirme ve karalama kampanyalarına rağmen örgütlenebiliyorsak, Atatürk İlke ve Devrimlerine olan inancımızla birlikte kamu emekçilerini verdiğimiz Emek, Vatan, Cumhuriyet mücadelesine inandırarak bu haklı mücadeleye kazandırabiliyorsak ne mutlu bize.
Tamer Yiğit GÜLER
Tüm Yerel Sen Genel Başkanı