Değerli Emekçi Arkadaşlarımız, 
 
Tüm Yerel-Sen İzmir 1-3 No’lu Şubeler olarak, 
2025 yılı Temmuz ayında memur maaşlarına yansıtılan enflasyon farkının, Sosyal Denge Tazminatı’na (SDT) eklenmemesi ve sözleşmedeki bazı düzenlemelerin doğrudan siz değerli emekçilerimizin aleyhine olması nedeniyle, sizlerle bu açıklamayı paylaşma gereği duyduk.
 
2024 yılında gerçekleştirilen referandumda çalışanlar açık iradeyle “HAYIR” demiş olmasına rağmen, yetkili sendika Tüm Bel-Sen tarafından 2 yıllık, ikramiyesiz ve enflasyon farkı içermeyen bir sözleşmenin imzalanması, bugün yaşadığımız hak kayıplarının temel nedeni olmuştur. Bu sözleşme ile yıllardır süregelen ve her yıl yenilenen sözleşme geleneği terk edilmiş, 2025 yılı baştan pazarlık dışı bırakılmıştır.
 
2025 yılı Ocak ayında imzalanan ek protokolle Sosyal Denge Tazminatı yalnızca 322.5 TL artırılmış ve yıl boyunca sabitlenmiştir. Böylece Temmuz 2025’te oluşan enflasyon farkı daha en baştan yok sayılmıştır.
 
Bu durum sadece ekonomik değil, aynı zamanda toplumsal adalet ve sendikal sorumluluk açısından da ciddi bir sorun teşkil etmektedir.
 
Tüm Yerel-Sen İzmir 1 ve 3 No’lu Şubeleri olarak,
Tümbelsen ile İzmir Büyükşehir Belediyesi arasında bugüne kadar enflasyon farkı konusunda hiçbir görüşme yapılmamış olmasını da ayrıca dikkatlerinize sunuyor; bu sessizliği ve sorumsuzluğu siz değerli üyelerimiz adına eleştiriyoruz.
 
Hukuki Açıdan Sorunlu Bir Düzenleme: 5. Madde (d) Bendi
 
Sözleşmenin 5. maddesinin (d) bendinde yer alan “Geçici olarak görevden uzaklaştırılanlar ile ücretsiz izin alanlar bu süreler içerisinde sözleşme ile verilen haklardan yararlanamazlar” ifadesi de hukuki açıdan kabul edilemezdir.
 
Hakkında kesinleşmiş bir yargı kararı bulunmadan, yalnızca geçici olarak görevden uzaklaştırılmış bir çalışanın sözleşmeden doğan haklardan mahrum bırakılması, masumiyet karinesinin açık ihlalidir. Aynı şekilde, anayasal bir hak olan ücretsiz izin hakkını kullanan emekçilerin sosyal haklarının kesilmesi de sosyal devlet anlayışına ve sosyal güvence sistemine aykırıdır. Bu anlayış, emekçiyi hem ekonomik hem de hukuki olarak cezalandırmaktadır.
 
Emekçinin Ekmeği Küçülürken Suskunluk Büyüyor
 
İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bugüne kadar enflasyon farkı konusunda hiçbir görüşmenin yapılmamış olması da kabul edilemez bir durumdur.
 
Ortada bir hak kaybı var. 
Ortada derin bir suskunluk var. 
Ve en önemlisi: Ortada hesabı verilmemiş bir sorumluluk var. 
 
Bugün gelinen bu noktada, sorumluluk almaktan kaçanlara karşı hesap sormak, gerçekleri hatırlatmak ve mücadeleyi büyütmek de bizim sorumluluğumuzdur.
 
 Emekçinin geçim derdi büyürken, yetkili sendikanın bu sessizliği kabul edilemez. Bizler, emekçinin iradesine sırt dönen değil, onunla yan yana duran bir sendikal anlayışla mücadelemizi sürdüreceğiz.
 
Hak Mücadeleyle Kazanılır
 
Bizler biliyoruz ki; haklarımızı susarak değil, mücadele ederek kazanacağız. Emekçinin alın terini, masa başında verilen yanlış kararlarla feda ettirmeyeceğiz. Gerçek sendikacılık hem masada hem sokakta emekçinin yanında olmaktır.
 
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
 
TÜM YEREL-SEN İZMİR 1 -3 NO’LU ŞUBELER
 

Habere ait fotoğraflar