LAİKLİK ÖZGÜRLÜKTÜR
05 Şubat 2018
Okunma sayısı : 2200
Laiklik ilkesine, 5 Şubat 1937 tarihinde 1924 Anayasası’nda yapılan değişiklikle Cumhuriyetin temel nitelikleri arasında yer verilmesinin 81. yıldönümünü kutluyoruz. Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk; laik, demokratik, modern cumhuriyetin ve ulusal bütünlüğümüzün güvencesini laiklik olarak açıklamıştır.
rn
Toplumsal yaşamın, devletin, milletin ve inanç özgürlüğünün güvencesinin laik bir ülkeyle sağlanacağını belirten Atatürk, laikliğin önemini şu şekilde belirtmiştir: “Din bir vicdan meselesidir. Herkes vicdanının emrine uymakta serbesttir. Biz dine saygı gösteririz. Düşünüşe ve düşünceye karşı değiliz.
rn
Biz sade din işlerini, millet ve devlet işleriyle karıştırmamaya çalışıyor, kasıt ve fiile dayanan tutucu hareketlerden sakınıyoruz. Gericilere asla fırsat vermeyeceğiz. Laiklik, yalnız din ve dünya işlerinin ayrılması demek değildir. Tüm yurttaşların vicdan, ibadet ve din özgürlüğü de demektir.” Devletin, demokrasinin, milletin, hukukun olmazsa olmaz şartı laikliğin korunması ve yaşatılmasıdır.
rn
Laiklik; insan haklarının korunması olduğu kadar, toplumsal yaşamda kadınların da görünmesidir. Kadınlar, ancak ve ancak laik bir hukuk devrimi ile ailede, eğitimde, iş dünyasında ve siyasette eşit haklara sahip olmuşlardır. Laiklik; bilimsel eğitimin, çocuklarımızın ve aydınlık yarınların da güvencesidir.
rn
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; laikliğin kazanımlarını unutmadan, laikliğin sağladığı fikir ve vicdan hürriyetini sonuna kadar savunmaktayız. Bu vesileyle Atatürk’ün en önemli devrimlerinden biri olan laiklik ilkesine Anayasa’da yer verilmesinin 81. yılını bir kez daha kutluyoruz.