SOMA KATLİAMINI UNUTMADIK
13 Mayıs 2019
Okunma sayısı : 1892
İş güvenliğinin sağlanmadığı, çalışan işçilere değer verilmediği, denetimlerin yapılmadığı Soma’da 13 Mayıs 2014 tarihinde katliam yaşandı. 301 madencinin yaşamını yitirdiği Soma Katliam’nın üzerinden 5 yıl geçti.
Soma’da alınmayan önlemler yüzünden ve işçilerin kölelik koşullarında çalıştırılması nedeniyle 301 işçi yaşamını yitirdi. Maden emekçileri göz göre göre ölüme gönderildiler, ama katliamı gerçekleştirilenler ve sorumluluğu olanlar, bu acı olayı normalleştirmeye çalışarak “kaza” diye önemsizleştirdiler.
Soma Katliamı'nda sorumluluğu olanların yargılandığı dava 4 yıl sürmesine rağmen adalet gerçekleşmedi. Tarihimizin en kitlesel işçi katliamının dava sürecinde patronların ihmalleri mahkeme tutanaklarına, bilirkişi raporlarına yansımasına rağmen, patrona ve diğer sorumlulara ödül gibi cezalar verildi. Sorumluların bir kısmı doğru dürüst yargılanmadı, bazıları adalet önünde hesap vermedi. Siyasi iktidarın baskıları nedeniyle mahkeme sürerken hakimler ve savcılar değiştirildi. Katliamda ve maden ocağında sorumluluğu olan patron Can Gürkan serbest bırakıldı. Madenci ailelerinin avukatı tutuklandı.
Bundan tam beş yıl önce bugün, madencilik tarihinin en büyük katliamı ülkemizde yaşanırken aynı zamanda en büyük adaletsizliği yaşanmıştır.
Madenci aileleri beş yıldır verdikleri hukuk mücadelesini, patronlara, sermayeye ve siyasal iktidara karşı kaybetmişlerdir. Katliam sorumlusu Soma Kömürleri A.Ş’nin patronu Can Gürkan tahliye edilmekle kalmadı. Bu ülkede acı-korkunç olan ve vicdanları yaralayansa Gürkan’ın tekrar maden ocağını faaliyete geçirecek olmasının konuşulmasıdır.
İşçilerin hayatını kaybettiği bu katliamda, yüzlerce işçi yaralandı, çocuklar babasız, kadınlar eşsiz, anne-babalar evlatsız kaldı. Katliamda sorumluluğu olanlara madencilik alanında faaliyet yürütülmesine izin verilmesi maden katliamlarının, işçi ölümlerinin ve babasız çocukların artmasına neden olacaktır.
Tüm yaşananlar ve gelişmeler, sermayenin kar ve rant uğruna emekçilere karşı ne kadar acımaz olduklarını göstermiştir.
Emperyalistlerin kar hırsından dolayı maden ocaklarını özelleştiren, denetimsiz bırakan, taşeronlaştırma sistemini hayata geçiren AKP iktidarı, yaşanan bu kazaların ve katliamların birinci derecede sorumlusudur.
Maden katliamlarının ve işçi ölümlerinin önüne geçilmesi amacıyla; maden ocaklarında çalışan işçilerin sendikalı olmasının önündeki tüm engeller kaldırılmalıdır. İşçi güvenliğinin en üst düzeyde sağlanması için gerekli yasalar çıkarılmalı ve maden ocakları yeniden kamulaştırılmalıdır.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu olarak; 5 yıl önce Soma’da cinayete kurban giden 301 emekçimizi, ailelerini, çocuklarını ve hayatını kaybeden işçilerimizi unutmuyoruz. Acıları önünde saygıyla eğiliyoruz.
BİRLEŞİK KAMU-İŞ