BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİNİN ÇALIŞANLARINA YÖNELİK İNSAN HAKKI İHLALİ RESMİYET KAZANDI... (Bu oda bir toplama kampına benzemektedir.)
rn
Antalya Büyükşehir Belediyesi yerel seçimlerin ardından yönetim değişikliği olmuş hemen akabinde Belediye çalışanları düşünceleri, inançları, hangi dönemde işe alındıkları, sosyal paylaşımları hatta arkadaşlıkları dikkate alınarak kendilerince malum yöntemlerle kara liste oluşturulmuş ve ikamet ettikleri yerden, sosyal çevrelerinden, ailelerinden koparılarak uzak ilçelere sürgün edilmişlerdir.
rn
Sadece emeğiyle geçinen bu insanlar, ekmeklerini kaybetmemek uğruna her türlü haksızlığa rağmen, sabahın 5,5 unda Belediye önünden kalkan araçlara binerek uzak ilçelere gitmekte ve akşam saat 20.30 da evlerine ancak dönebilmektedir. İnsanların Günde sekiz saatten fazla çalıştırılamayacağı İnsan hakları ve ILO sözleşmelerinin yanı sıra Ulusal yasalarımızda da açıkça belirtilmesine rağmen bilinçli olarak günde 16 saate varan çalışma sürelerine maruz kalınmış 15 m2 odada 30 kişi oturmak zorunda bırakılmıştır. Uluslararası sözleşmelerden, Ulusal yasa ve yönetmeliklerden ve hatta sözleşmelerden kaynaklı fazla mesai hakları ödenmemiş ve yasalara rağmen ödenmemekte ısrar edilmiştir.
rn
6245 sayılı yasa ile belirlenen, ardından 6552 sayılı torba yasa ile düzenlenen ve ardından Maliye Bakanlığı tebliğinde açıkça belirtilmesine rağmen çalışanların hakkı olan harcırahlar ödenmemiş ve yasadışı uygulamada ısrar edilmiştir.
rn
Çocuğunu gözü yaşlı evde bırakıp gelen anneler servis araçlarında göz yaşı dökmüşler, hamile kadınların çığlığı Büyükşehir Belediye Yönetimine ulaşmamıştır. Hamile arkadaşlarımız sürgünde doğum yapmış, Çocuğunu emzirmek için yasal iznini dahi kullanması teknik olarak önlenmiştir.
rn
Devlet hiyerarşisinde, Norm Kadroda bulunmayan yetkisiz, yetersiz, siyasi kişiler KOORDİNATÖR adıyla (yasadışı uydurulmuş bir ünvan), çalışanlar üzerinde baskı kurmaya çalışılmıştır. Bu uydurma Makamın hiç olduğu bu Resmi belge ile de, Büyükşehir Yönetiminin sendikamıza gönderdiği resmi yazısıyla da ispatlanmış, HİÇ' liği kesinlik kazanmıştır. Ancak, buna rağmen bu kişilerin hala devletin makamını, odasını, koltuğunu, işgal etmesi, devletin aracını makam aracı olarak kullanması, şoför, sekreter ve makam odası tahsis edilmesini, kamu kaynakları hakkında tasarrufta bulunmasını, çalışanlara amirmiş gibi talimatlar vermesini hayretle karşılıyor, bu kamu kaynaklarının zararının da takipçisi olduğumuzu buradan ifade ediyoruz.
rn
Sürgünler hakkında, yaşanan olumsuzlukları defalarca Büyükşehir Belediyesine yazan sendikamız bir sonuç (hatta randevu bile) alamadığından; yaşananlar hakkında Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunmuş, ancak bir gelişme sağlanamamıştır. Sendikamız sürgün edilen personel için yaklaşık 25 dava açmış tamamına yakınını kazanmıştır. (Oluşan Kamu zararının, imza atan kişilere rücu hakkımız saklıdır) Ayrıca; Çalışma Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Mahalli İdareler Genel Müdürlüğü, Devlet Personel Başkanlığı, Avrupa Sendikaları Konfederasyonu, ILO, TBMM İnsan Hakları Komisyonu, Kamu Denetçiliği Kurumu, Antalya Valiliği ve İnsan Hakları Kuruluna müracaat etmiş, Teftiş istemiş, yasal haklarını talep etmiştir.
rn
Yine sendikamız, Tüm Yerel-Sen tarafından 10 Aralık 2014 tarihinde Antalya Valiliğine İletilen Şikayetler, Antalya Valiliği İnsan Hakları Kurulunca incelenmiş ve 20.04.2015 tarih ve 11151 sayılı yazı ile 7 sayfa İnsan Hakları İhlaline ilişkin raporun yanında 2 adet danıştay kararı ve Antalya 3.İdare Mahkeme kararını Antalya Büyükşehir Belediyesine ve Şikayetçi Tüm Yerel-Sen Sendikasına gönderilmiştir. Antalya Valiliği gönderdiği Resmi Raporunda SONUÇ yerine;
rn
“Yukarıda saptanan ve ayrıntılı şekilde açıklanıp değerlendirilen Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın eylem ve işlem yoluyla kamu çalışanları (memur-işçi) hakkında kişisel verileri ele geçirdiği, çalışanların düşünce ve kanaatlerini bu yolla öğrendiği, verileri üçüncü kişilerle paylaştığı, muhalif gördüğü kamu çalışanlarını sindirmek, psikolojik yönden çökertmek, bezdirmek amacıyla hiçbir iş yaptırmadan günlük 4-5 saat yolculukla Antalya'nın uzak ilçelerine götürüp getirdiği, 15 metrekarelik bir odaya tıkıştırdığı, başlarına yetkisiz bir kişiyi amir olarak oturttuğu, çalışanlara bu yolla mobbing uyguladığı, kamu hizmeti gerekleri ve kamu yararı amacı gütmeyen bu eylem ve işlemlerin kamu görevlilerini cezalandırma amacı taşıdığı, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın yasada yer almayan kadro ve makam ihdas ettiği, bu şekilde kamu hizmetinde nesnellik ilkesinden uzaklaştığı ve keyfi muamele yaptığı, hizmetin kötü işlemesine, boşu boşuna kamu kaynaklarının heba edilmesine, çalışanların ruh ve beden sağlığının bozulmasına neden olduğu, eylem ve uygulamaların devletin düzenine, işleyişine ve hukuk devleti ilkesine aykırı olduğu ve kamu çalışanlarının düzenli ve sistematik bir şekilde insan haklarının ihlal edildiği kararına varıldı." ifadesiyle; Büyükşehir Belediyesince çalışanların işlem ve eylem yoluyla insan haklarını ihlal ettiğine oy çokluğuyla karar vermiştir.
rn
Antalya Valiliğince gönderilen Resmi belgeye göre; Çalışanların Anayasa , Avrupa insan Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası sözleşmeler ile yasalardaki hakları ihlal edilmiştir. Anayasanın10, 17, 20, 25, 49, 50, 56. maddeleri ihlal edilmiştir. TCK 135, TCK 137, Medeni Kanunun 2. maddesi ve 24. maddesi, Borçlar Kanununun 417. maddesi, İşyerlerinde Psikolojik taciz kanununu, ILO sözleşmeleri, Çalışma Yasası, İnsan hakları evrensel beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine aykırıdır.
rn
Bu Resmi raporda çalışanların kaldıkları oda için "Bu oda bir toplama kampına benzemektedir." ifadesi yer almaktadır.
rn
Bu Raporla beraber Antalya Büyükşehir Belediyesini Yönetimince yapılan yasadışı ve İnsan Haklarına aykırı uygulamalar resmiyet kazanmış, sürgünde olan çalışanlara tazminat hakkı doğmuştur. Mahkeme kararları ile yasadışı olduğu ispatlanan sürgün uygulamalarının, bu raporla birlikte İnsan haklarına aykırılığı da belgelenmiş, tarihe önemli bir not düşülmüştür.
rn
Bütün bu ve benzeri uygulamaların Kamu hizmetinin gerekleri ve kamu yararı ilkeleriyle bağdaşmadığı ve Antalya'mıza yakışmadığı ortadadır. Elbette; bu uygulamalara imza atanlar yaptıklarının hesabını yargı önünde verecekler ve tazminata mahkum olacaklardır. Tüm Yerel-Sen olarak insanlık dışı-yasadışı uygulamaların takipçisi olacağımızı her platformda söyledik, bu raporla beraber sürgün uygulamasında imzası bulunan bürokratlar hakkında İnsan hakkı ihlali yaptıkları, Anayasa ve Yasadışı uygulamalara imza koydukları, harcırah, özel hizmet tazminatı, fazla mesai vs. gibi haklarımızı ödemedikleri hususunda yargı davaları açacağız ve tazminat taleplerinde bulunacağız.
rn
Antalya Büyükşehir Belediyesi yönetimi daha ilk günden başlattığı baskı, sürgün ve hak ihlallerinden artık ve derhal vazgeçmelidir.Bu uygulamalar kin ve nefretin sonucudur, çalışanlarına eziyet etmek, mobbing uygulamak, baskı yapmak ve yaşadığı bölgeden ailesinden uzaklaştırmak amacıyla yapıldığı resmiyet kazanmıştır. İnsan onuruna yakışmayacak muamelelere tabi tutarak çalışanları hayatından bezdirmek o makamlara oturanlara bir şey kazandırmaz. Yapılan haksızlıklar sadece Sürgün edilen çalışana değil, çalışanın eşi, çocuğu, annesi, babası ve yakınlarına da yapılmaktadır. Bu yapılanlar Kul hakkının çiğnenmesidir ve kimsenin unutmayacağı aşikardır.
rn
Büyükşehir Belediyesinden beklentimiz; 1 Mayıs "Birlik, Mücadele ve Dayanışma günü" öncesinde Çalışanların (yasal hakları olmasına rağmen verilmeyen ) fazla mesaileri, harcırahları, arazi tazminatları gibi hakların verilerek, eski görevlerine dönmelerini sağlamasıdır. Kin ve Nefret yerine sevgi ve İş barışının hakim olmasını, Antalya'ya hizmetin esas alınmasını bekliyoruz.
rn
Aksi takdirde, resmen belgelediğimiz İnsan Hakkı İhlallerine karşı yasal mücadelemiz, Ulusal ve Uluslararası arenada devam edecektir. Yaklaşık 1 seneden beri devam eden Baskılara, sürgünlere, Hak ihlallerine rağmen İnançlarımızdan ve yolumuzdan dönmedik. Başımız dik, Yüreğimiz avucumuzda, Kimseden korkmuyoruz. Baskılar, Sürgünler, İnsan Hakkı İhlalleri bizi yıldıramaz.
rn
Yaşasın onurlu Direnişimiz, Yaşasın Tüm Yerel-Sen...
rn
Cengiz GÜLEBAY Tüm Yerel-Sen Genel Sekreteri
rn
rn
Valilik İnsan Hakları Kurulu Raporuna ulaşmak için
rn