Türk Ulusu, “Ya İstiklâl, Ya Ölüm” şiarıyla yürüttüğü Kurtuluş Savaşı'yla, bağımsızlığından ve özgürlüğünden asla ödün vermeyeceğini tüm dünyaya göstermiştir. Atatürk'ün önderliğinde kazanılan bağımsızlık savaşının ardından imzalanan Lozan Barış Antlaşması, ulusumuzun askeri zaferini ve haklılığını dünyaya ilan eden çok önemli bir belgedir. Bu belge, ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütün olan Türkiye Cumhuriyeti'nin varlığını, ekonomik ve siyasal bağımsızlığını uluslararası düzeyde tartışmasız biçimde kabul ettirmiştir.
rn
rn
İsmet İnönü Lozan’da emperyalist güçlere karşı büyük direnç sergilemiş ve Türk tarihi açısından önemli bir diplomatik zafer kazanarak ezilen mazlum uluslara cesaret, güven ve umut aşılamıştır. Aynı zamanda Lozan Antlaşması’yla Türkiye Cumhuriyeti’ni içerden ve dışarıdan kuşatan, ekonomik bağımsızlığını yok eden kapitülasyonlar ve her türlü sömürü boyunduruğu ortadan kaldırılmıştır. Anadolu'nun parçalanmasını öngören Sevr Antlaşması'nı geçersiz kılan Lozan Barış Antlaşması, Atatürk'ün tanımıyla “Türk ulusu aleyhine, yüzyıllardan beri hazırlanmış ve Sevr Antlaşması ile tamamlandığı sanılmış büyük bir suikastın çöküşünü bildirir bir belgedir.”
rn
rn
Lozan Barış Antlaşması, geçmişte emperyalist devletlerin Ortadoğu ve Asya’ya ilişkin planlarını nasıl bozmuşsa, günümüzde de bağımsız ve laik bir Türkiye Cumhuriyeti, varlığıyla bölgeye yönelik emperyalist planlara engel oluşturmaktadır. Bu nedenle, Sevr'i hortlatmak isteyenler, Lozan'ın kazanımlarını yok etmek istemektedir.
rn
rn
Sevr ve Lozan birbirinin karşıtı iki tez, iki tarihsel dönemeçtir. Lozan bağımsızlıkçıların tezi, Sevr ise teslimiyetçilerin ve işbirlikçilerin tezidir. Lozan bu anlamda yalnızca uluslararası bir anlaşmayla Türkiye'nin bağımsızlık senedi olmakla kalmamış, aynı zamanda Ortadoğu’nun şekillenmesinde derslerle dolu bir model olarak da sivrilmiştir.
rn
rn
Bugün özellikle AKP iktidarı döneminde, 92 yıl önce elde edilen Lozan Antlaşması'nın kazanımlarına sahip çıkılmamakta, Lozan müzakereleri sırasında yapılan baskı ve dayatmalarının benzerlerine direnç gösterilmemektedir.
rn
rn
Ülkemiz başta Suriye olmak üzere her taraftan ateş çemberiyle kuşatılmıştır. Komşularımızla sıfır sorun diye yola çıkan siyasal iktidar, emperyalist güçlerin dünyayı paylaşma planlarının adeta taşeronluğunu yaparak ülkemizi büyük bir savaşın eşiğine getirmiştir. Ortadoğu’da Türkiye dâhil birçok ülkenin ulusal sınırlarının değiştirilerek, sömürgecilere bağlı yeni devletler kurulmaya çalışılmaktadır. Siyasal iktidar, bu planın gerçekleşmesine yardımcı bir dış politika izleyerek Lozan’ın tarihsel ruhuna aykırı davranmaktadır.
rn
rn
Öte yandan özellikle ekonomik çöküntüler yoluyla dışa bağımlılık artırılarak ulusal bağımsızlığımız tehdit edilmektedir. AKP iktidarı döneminde iç ve dış borç büyük oranda artmış, cari açık Cumhuriyet tarihinin en yüksek rakamlarına ulaşmış, Türkiye ekonomisi faiz ödeyen bir ekonomi durumuna getirilmiştir. Bu yolla ekonomik bağımsızlığımız elimizden alınma noktasına getirilmiştir. Lozan’da büyük önem verilen ekonomik bağımsızlık anlayışı terkedilmiş, yerine ülkenin bütün varlıklarını uluslararası sermayeye peşkeş çekme anlayışı gelmiştir.
rn
rn
Ülkemizde sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarındaki karşı devrim politikalarını uygulayan AKP’ye ve emperyalist güçlere Lozan Barış Antlaşması’nın ilkelerine, değerlerine sahip çıkarak karşı koymalıyız. Unutulmamalıdır ki; çok zor koşullar ve olanaksızlıklar içindeyken kazandığımız özgürlük ve bağımsızlık mücadelesi, bugün ülkemiz üzerinde oynanan oyunların bize boyun eğdiremeyeceğinin en önemli kanıtıdır. Lozan Barış Antlaşması, Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliğini, ülke sınırlarımızı, ulusal bütünlüğümüzü savunmadaki en güçlü tarihsel dayanağımız ve mirasımız olmaya devam edecektir.
rn
rn
TümYerel-Sen olarak; Lozan Antlaşması'nın 92. yıldönümünü kutluyor, başta Ulu Önder Atatürk olmak üzere, Lozan görüşmelerini yürüten büyük devlet adamı İsmet İnönü ile emeği geçen bütün çalışma arkadaşlarını saygıyla anıyoruz.