Cumhuriyet’in Başkenti Ankara’da çeşitli demokratik kitle örgütlerinin ve siyasi partilerin düzenlemiş olduğu mitingde, Tren Garı önünde en az iki ayrı yerde meydana gelen patlamada 100’e yakın yurttaşımızın yaşamını kaybetmesine ve yüzlerce yurttaşımızın yaralanmasına neden olan terörü bir kez daha lanetliyoruz. 7 Hazirandan bu yana ülkemizin her yerinden çığlıklar yükselmekte, yüreğimize ateş düşmekte, içimiz yanmaktadır. Emperyalizmin emrindeki terör örgütlerinin kanlı yüzünü bir kez daha ortaya koyan bu alçakça saldırıları şiddetle kınıyoruz.
rn
13 yıldır ülkeyi yöneten AKP iktidarı ve saray, iç- dış barışımızı bozmuş, ülkenin barışını, birliğini, kardeşliğini emperyalizme tercih etmiştir. Saray ve şürekası, 7 Haziran seçimlerinde ortaya çıkan halkın iradesini hiçe sayarak ülkeyi büyük bir uzlaşı içinde yönetecek hükümeti kurmak yerine, yurttaşlarının can güvenliğini dahi koruyamayan basiretsiz bir geçici hükümete ülkeyi mahkum etmiştir. Türkiye’yi sonu olmayan bir karanlığa sürüklemek amacıyla var gücüyle hareket etmektedir.
rn
Ülkemizde meydana gelen bombalı, kanlı eylemlerin failleri bir türlü ortaya çıkarılmamaktadır. AKP hükümetinin biran önce hesap vermesi gerekmektedir. Başkentin göbeğinde bir mitingin güvenliğini sağlayamayan bir hükümet sorgulanmalıdır. Siyasal iktidar, olayın faillerini ortaya çıkarmadığı sürece soru işaretlerinin adresi AKP hükümeti olacaktır. Olayın faillerini ortaya çıkaramazlarsa bu ülkenin İçişleri Bakanı ve emniyet teşkilatının başındaki insanların “ama”sız, mazeretsiz olarak istifa etmeleri gerekmektedir. Çünkü bu bomba aslında Başkentin kalbinde “İnsanlığa” atılmıştır.
rn
Terör, farklı inanç ve kültürlere sahip yurttaşlarımızın ülkemizde kardeşçe ve barış içerisinde yaşam bulduğu ulusal birliğimize ve bütünlüğümüze yeniden kasteder hale gelmiştir. Bir tarafta insanlarımızın ölümleri üzerinden iktidarını sürdürebilme çabası varken, diğer tarafta küresel terörizmin gücünü yönettiğini sanarak insanlarımızın ölümleri üzerinden bölgesel iktidar hesaplarının yapıldığı olağan üstü kaygı verici bir süreci yaşamaktayız. İçinden geçtiğimiz bu kritik süreçte öfke ile değil akılcı davranmak, ülkemizi kan gölüne çevirmek isteyen güçlere meydan yaratmamak zorundayız.
rn
Biliyoruz ki terör nereden gelirse gelsin insanlık suçudur. Bu nedenle Suruç’ta ölen gençlerde, Dağlıca’da şehit edilen askerlerde, Diyarbakır Hani yolunda çocuğunun ve eşinin gözleri önünde şehit edilen poliste ve son olarak Ankara’nın göbeğinde yaşanan insanlık dışı katliamda ölen emekçiler ve gençlerde bizim evlatlarımız, yurttaşlarımızdır.
rn
Bunun için; Ankara’daki katliamda kaybettiğimiz yurttaşlarımızı anmak ve acıyı paylaşmak,
rn
Yurttaşlarımızın en temel hakkı olan yaşama hakkına sahip çıkmak,
rn
Terörü, terörü siyaset edinenleri ve terörden nemalananları kınamak amacıylaTÜM YEREL-SEN olarak 12-13 Ekim tarihlerinde iş bırakıyor, hafta boyunca iş yerlerimizde siyah kokartlarımızı takıyoruz. Bu kanlı saldırılarda hayatını kaybeden yurttaşlara rahmet, acılı ailelerine ve tüm ulusumuza başsağlığı, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifalar diliyoruz.
rn
rn
Tüm Yerel-Sen
rn
Merkez Yönetim Kurulu