ZABITA EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ DUYULMALI ZABITA EMEKÇİLERİ KADERİNE TERK EDİLMEMELİDİR!
31 Ağustos 2023
Okunma sayısı : 429
ZABITA EMEKÇİLERİNİN TALEPLERİ DUYULMALI ZABITA EMEKÇİLERİ KADERİNE TERK EDİLMEMELİDİR!
1826 yılında kurulan ve 197 yıl geçmişi bulunan Zabıta Teşkilatı, 1 Ağustos 1956 tarihinde çıkarılan 6494 Sayılı Kanunla Belediye Zabıtası ve Genel Zabıta (Emniyet Müdürlüğü) olarak birbirinden ayrıldı. Zabıta Emekçileri her yerdeler; yürüdüğünüz sokakta, gittiğiniz fırında, uğradığınız markette, eğlendiğiniz mekânda, kısaca yaşamın her alanında ve her anında yanınızdalar. Zabıtalar; özverili çalışmalarına rağmen, gerek ekonomik ve sosyal hakları bakımından, gerek ise özlük hakları noktasında birçok sorun yaşamaktadırlar
Ülkemizde zabıta emekçileri, diğer kamu çalışanlarından daha zor koşullarda görev yapmalarına karşılık yerel yönetimler ve hükümetler tarafından dikkate alınmamaktadır.
Belediyeler, kamu tüzel kişisi olarak kamu yararını gözetmek zorundadır ancak zabıta emekçileri yaşamın her alanında belediyelerin ve toplumun yanında yer almalarına karşılık sorunlarına gelince kaderine terk edilmektedir.
Kamu düzenini sağlamak, halk sağlığı ve huzurunu adına şehirlerimizi daha yaşanılır hale getiren zabıta emekçileri; gece-gündüz, sıcak-soğuk demeden günün 24 saati görevi başındalar.
Zabıta emekçilerinin sorunlarının büyük kısmı çıkarılabilecek yasalarla kolaylıkla giderilebilecekken yıllar içerisinde bu sorunlar kangrenleşerek bugüne kadar süre gelmiştir. Görevleri sırasında her türlü şiddete maruz kalarak, hakarete, tacize uğrayan, yaralanan, sakat kalan zabıtalar, masa başında çalışan kamu emekçisiyle aynı kapsamda değerlendirilmektedirler.
Belediyenin diğer birimlerini ilgilendirmeyen görevleri de yerine getiren zabıtalar 20’ye yakın kanun 200’ün üzerinde yönetmenlikle görev ve sorumluluk çerçevesi çizilmiştir.
Belediye zabıtasına oldukça fazla görev ve sorumluluk yüklenmiştir. Bu kadar kapsamlı ve geniş görev ve sorumluluğu olan zabıta emekçilerinin mali ve özlük konularında ise görmezden gelinmektedir.
Zabıta emekçilerinden, seyyar satıcılığı önlemeleri istenmekte ama gerçek anlamda çözümün bu olmayacağı da herkes tarafından iyi bilinmektedir. İşporta ile mücadelenin sadece zabıtaya yüklenmesi doğru değildir.
Riskli koşularda ve canını ortaya koyarak işini yapmaya çalışan zabıta emekçilerinin sesine kulak verilmesini istiyor ve taleplerimizi şöyle sıralıyoruz:
1- Zabıta emekçileri görevini yerine getirirken siyaset, makamsal baskıdan kurtarılmalı, işlem yürüttükleri mevzuattaki boşluklar ve esneklikler günün şartlarını göre revize edilmelidir.
2- Zabıta çalışanlarının büro memurları gibi genel idari hizmetler sınıfında yer alması anayasamızın temel ilkelerinden olan ölçülülük ilkesine aykırıdır. Zabıta çalışanları yerel kolluk kuvveti statüsü ile zabıta hizmetleri sınıfı olarak belirlenmelidir.
3- Zabıtanın kendi görev, yetki ve sorumluluklarını düzenleyen Zabıta Yönetmeliği yeni gelişme ve ihtiyaçlar dikkate alınarak revize edilmelidir.
4- Maktu mesai ücretleri taban aylığı kadar olmalı, bu miktar üzerinden emeklilik keseneği işveren tarafından ödenerek emekliliğe yansıtılmalıdır. Zabıtlara ödenen maktu mesaiden gelir vergisi kesintisine son verilmelidir.
5- Zabıta çalışanlarına, yerel kolluk kuvveti değerlendirmesi yapılarak polis ve askerler gibi fiili hizmet zammından yararlandırılmalıdır.
6- Haftalık ve günlük çalışma saatleri 657’ye göre düzenlenmelidir.
7- Zabıta kadroları doldurularak fazla iş yükü alınmalıdır.
8- Zabıta çalışanlarının hak etmiş olduğu iş riski ve güçlüğü tazminatının anayasanın temel ilkelerinden olan ölçülülük, eşitlik ve adalet ilkelerine göre yeniden düzenlenmelidir.
9- 3600 ek gösterge verilmelidir.
10- Zabıta mesleğin geliştirilmesi ve kamuoyunda öne çıkarılması için Zabıta Mesleki Yüksekokul ve Zabıta Akademisi kurulmalıdır.
11- Zabıta ile ilgili idari düzenlemeleri, hak ettikleri memuriyet derecelerine gelmelerini sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmelidir.
12- Zabıta emekçilerinin yaptıkları görev nedeniyle karşılaştıkları sorunlarla ilgili ve adli durumlarda hukuksal destek sağlanmalıdır.
13- Zabıtanın yasa ve yönetmeliklere aykırı çalıştırılmasının önüne geçilmeli ve belediye başkanlarının keyfi tutumlarına göre görev yerlerinin değiştirilmesi engellenmelidir
14- Sosyal medya ve basında zabıta emekçileri için yapılan asılsız, olumsuz algı ve paylaşımların önüne geçecek caydırıcı yaptırımlar uygulanmalıdır.
15-Zabıta araçları Merkezi Bütçe Kanununun E Cetveline dahil edilmeli, kasko zorunlu hale getirilerek kasko giderleri belediye bütçesinden karşılanmalıdır. Zabıta hizmet araçlarına yönetmenlikle yaş sınırı şartı getirilmelidir.
Tüm Yerel-Sen; kamu emekçilerinin dertlerinin çözüm ortağı ve haklarının savunucusudur. Halkın yaşam alanı olan kentleri koruyan zabıta emekçilerinin haklarını gözeten halkçı belediyeciliğin mücadelesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Bu duygularla; kent sağlığı ve huzuru için canları pahasına görev yapan fedakâr zabıta emekçilerinin 197. Zabıta Haftasını kutluyor ve haklı mücadelelerinde her zaman yanlarında olacağımızı bildiririz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU