Bugün 19 Aralık...
1978'de Maraş'ta yaşanan insanlık suçunun 45. yıl dönümüdür.
Maraş’ta yaşanan katliamda, resmi rakamlara göre 111 kişi kaybetmiş, yüzlerce kişi yaralanmıştır. 800 civarında ev ve iş yeri yakılıp yıkıldı. Sol düşünceli ve Alevi kökenli yurttaşların yüzde 80’i Maraş’ı terk etmek zorunda kalırken, katliamın sorumluları göstermelik olarak yargılanmış gibi yapılarak, ülke tarihinde karanlık bir leke olarak kalan katliamın üzeri örtülmüştür.
Ülkemizin kanlı olaylarından biri olan bu katliamda hayatını kaybedenleri unutmadık unutmuyoruz, Maraş katliamında kadın-erkek, yaşlı, hamile, hasta, çocuk ayrımı yapılmaksızın yüzlerce yurttaşımızın ölümüne göz yumanları lanetliyoruz.
Maraş’ta inançlarından ve düşünsel yaşamları nedeniyle bir inanç hedef haline getirilerek gericilik büyütüldü ve insanlık dışı suç işlendi.
Bu katliamın yapılması aylar öncesinde planlanmış ve Alevi yurttaşların evleri işaretlenerek alevi-suni çatışmasına zemin hazırlanmıştır. Bu katliam aynı zamanda 12 Eylül darbesinin hazırlığı olarak planlanmıştır. 12 Eylül darbesine zemin oluşturmaya yönelik provokasyonlarda, yüzlerce aydın, gazeteci, sendika lideri, sol partilerin üyeleri ve yöneticileri baskı altına alınmıştır. Maraş Katliamı, ülkemizde hızla yükselen devrimci mücadeleyi ortadan kaldırmak amacıyla da solcuları sindirmek için kullanılmıştır.
Maraş’ta olan bir iç savaş ya da Alevi, Sünni çatışması değildir. Gerici bir katliamdır, planlı ve örgütlü faşist bir saldırıdır. Maraş katliamı, insana ait olan tüm değerleri planlı ve örgütlü olarak yok etmiştir. Maraş katliamı demokrasiye, laikliğe ve en önemlisi de insan yaşamına saldırıdır. Ülkemizde her geçen gün gericiliği büyütmüştür. Bu nedenle tarihimize bir kara leke olarak geçen Maraş ve diğer katliamları unutmayacağız.
Yaşanan tüm acılar bizlere şunu göstermiştir ki her türlü gericiliğin arkasında asıl hedef laik Cumhuriyet ve devrimleri olmuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ne ve onun tüm ilerici kazanımlarına yöneliktir.
Maraş olayının üzerinden yıllar geçse de Cumhuriyet tarihimizin en acımasız katliamlarından biri olma gerçeğini değiştirmeyecektir.
Maraş katliamı demokrasiye, laikliğe ve en önemlisi de insan yaşamına saldırıdır. Bu nedenle tarihimize bir kara leke olarak geçen Maraş ve diğer katliamların bir daha yaşanmaması için Mustafa Kemal Atatürk’e, Türkiye Cumhuriyeti’ne, çağdaş, laik, demokratik hukuk devletine sahip çıkmalıyız.
Tüm Yerel-Sen olarak, ülkemiz topraklarında yaşanmış bütün katliamları kınıyoruz, kaybettiğimiz tüm yurttaşlarımızı bir kez daha saygıyla anıyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU