YAŞASIN 8 MART, YAŞASIN KADIN MÜCADELESİ !
08 Mart 2024
Okunma sayısı : 459
YAŞASIN 8 MART, YAŞASIN KADIN MÜCADELESİ !
Bugün 8 Mart, Dünya Emekçi Kadınlar Günü!
8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40.000 kadın dokuma işçisi ‘eşit işe eşit ücret’, çalışma saatlerinde azalma ve doğum izni istemiyle greve başladı. Bu grev esnasında çıkan yangında fabrikaya kilitlenen 129 kadın işçi yaşamını yitirdi. Bu acı olay, kadınların haklarının konuşulduğu bir güne, 1977’de Birleşmiş Milletler tarafından “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü” olarak kabul edilmesine dönüştü.
Kadınların acı ve emek dolu direnişlerini sonucu 8 Mart yaratılmıştır. 8 Mart, Türkiye’nin ve dünyanın her yerinde kadın-erkek eşitsizliklerine karşı mücadele verenlerin günüdür.
Kadın mücadelesinin üzerinden 167 yıl geçse de her 8 Mart tarihi kadınların içinde bulundukları koşulları dile getirme olanağı bulmaktadır.
Kadınlar; sadece 8 Mart’ta değil tüm yıl; baskılara, şiddete, istismara, tacize, tecavüze, yaftalamalara ve önyargılara karşı direnmektedir.
Ülkemizde, kadına yönelik şiddet, kadın emeği sömürüsü, kadın bedeni sömürüsü, kadın yoksulluğu, kadın işsizliği, çocuk gelinler ve okula gönderilmeyen kız çocukları, tacizciyi, tecavüzcüyü, saldırganı koruyup kollayan hukuk sistemi, kadının özgürleşmesi önünde en büyük engeller olarak durmaktadır.
Siyasal iktidar, toplumu dini referanslarla denetim altına almaktadır. Kadınları, cemaat ve tarikatların direktifleriyle yönetmeye çalışmaktadır.
Kadına yönelik erkek şiddetinin önlenmesi noktasında kadınlar için hayati öneme sahip olan İstanbul Sözleşmesi, önce gerici ve erkek egemen anlayışın hedefine girdi. Sonra da ne yazık ki Türkiye Cumhuriyeti, Cumhurbaşkanı Kararıyla İstanbul Sözleşmesi'nden çekildi.
Cumhuriyet’in ilanı sonrası, Atatürk’ün çağdaş öngörüsü; toplumda her alandaki yeniliklere paralel olarak, kadınların sosyal, siyasi ve hukuk alanında yer almalarının önü açılmıştır.
Mustafa Kemal Atatürk'ün “Şunu anlamak lazımdır ki dünya yüzünde gördüğümüz her şey kadının eseridir” sözünü mücadelemizde rehber edineceğiz ve nasıl ki yaşamın yarısı kadınlarsa, mücadelenin ön saflarında yine biz olacağız.
Kadına yönelik şiddete karşı hukuki bir kazanım olan İstanbul Sözleşmesi`nden çıkılmasını kabul etmiyoruz.
İktidarın gerici ve cinsiyetçi politikaları, eğitim sistemi ve laiklik, aydınlanma ve özgürlük karşıtı adımlarına dönük saldırıları kabul etmiyoruz.
Emek örgütü olarak tüm kadınların taleplerini gerçekleştirmek için ses olmaya devam edeceğiz;
İstanbul Sözleşmesi yeniden imzalanmalı ve 6284 sayılı yasa etkin bir şekilde uygulanmalıdır.
Çalışma hayatında kadına yönelik her türlü ayrımcılık terk edilmeli, güvenceli ve insan onuruna yaraşır işler yaratılmalıdır.
Tüm Yerel-Sen olarak; 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü yaratanları unutmuyor, kadınların; sesi, sözü ve iradesi Cumhuriyet’ten, laiklikten, özgürlükten, eşitlikten ve emekten yana olacağımızı bir kez daha ifade ediyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU