2 Temmuz 1993’te Sivas’ta yaşanan ve tarihe “insanlık suçu” olarak geçen katliamın üzerinden 31 yıl geçti. Madımak Oteli’nde 33 aydın, sanatçı, yazar ve 2 otel çalışanı yakılarak katledildi.
Sivas’ta; 35 insanımızın yaşamına kıyan, ülkemizi faşizmin karanlık dehlizlerine çekmeye çalışanlar “şeriat isteriz” ve "Sivas laiklere mezar olacak” diyen gericiler tarafından gerçekleştirilmiştir.
Bu gerici sloganlar; Sivas’ta, Cumhuriyet devriminin en önemli kavşağı ve kalesinde atılmıştır. Cumhuriyetin temelinin kurulduğu Sivas’ta, gözü dönmüş caniler ellerinde meşalelerle ve benzin bidonlarıyla “Cumhuriyet burada kuruldu, burada yıkılacak” sloganları atmıştır. Sivas’ta, katliam boyunca atılan sloganlar laikliği, demokrasiyi, çağdaşlığı, aydınlığı ve insanlık değerlerini hedef almıştır.
İnsanlık tarihine kara bir leke olarak geçen bu katliam aslında Kahramanmaraş'ta ve Çorum'da sergilenen benzer katliamların farklı şekliydi. Çünkü daha önceki katliamlarda aynı şekilde din, mezhep ve etnik kimlik farklılıkları kullanılarak olaylar kışkırtılmış ve katliamlar gerçekleştirilmişti.
Sivas Katliamı, ülke tarihinde karanlık bir sayfa olarak durmaktadır.
O yangın yalnız o güne değil bugünün ve sonrasının Türkiye Cumhuriyeti’ne yön vermiştir. Aydınlanma karşıtı yapıların tarihsel kökleri geçmişte olduğu gibi bugünde devam etmektedir. Bugün tarikat ve cemaat ağları gençlerin hayatlarını korkunç bir karanlığa sürüklemektedir. Bu nedenle Sivas Katliamı, siyasal İslam’ın ve gericiliğin katliamıdır.
Katliam sonrasındaki hukuki süreç, olayın aydınlatılması ve faillerin cezalandırılması yerine, olayı örtbas etme ve failleri aklama çabalarıyla dolu bir süreç olmuştur. Katledilen aydınların, aileleri ve avukatları her türlü zorlukla karşılaşmış ve baskıya maruz kalmıştır. En sonunda katliam davası zaman aşımına uğratıldı, katilleri cezasızlıkla ödüllendirildi.
Dava sonuçsuz kaldı ama Sivas Katliamı’nın acısı zihinlere kazınmıştır. Sivas Katliamı bir insanlık suçudur, insanlık suçlarında zaman aşımı olmaz.
Yaşanan tüm acılar bizlere şunu göstermiştir ki her türlü gericiliğin arkasında asıl hedef laik Cumhuriyet ve devrimleri olmuştur.
“Şeriat isteriz", "Cumhuriyet Sivas'ta kuruldu, Sivas'ta yıkılacak" naraları atan o korkunç kalabalığı karşı Atatürk’e, laik cumhuriyetine ve devrimlerine sahip çıkmaya devam edeceğiz.
Tüm Yerel-Sen olarak; aradan geçen 31.yılında Sivas’ta yaşamını yitiren aydınlarımızı, sanatçılarımızı unutmadık, unutturmayacağız.
MERKEZ YÖNETİM KURULU