25.YILINDA 17 AĞUSTOS’U VE ACILARI UNUTMUYORUZ!
17 Ağustos 2024
Okunma sayısı : 123
25.YILINDA 17 AĞUSTOS’U VE ACILARI UNUTMUYORUZ!
Bugün 17 Ağustos Marmara Depremi’nin 25. yıl dönümüdür. Depremde en çok zarar gören Kocaeli ve diğer kentlerdeki ve ülkemizdeki tüm vatandaşlar, halen depremin korkunçluğunu ve acılarını hafızalarında korumaktadırlar.
17 Ağustos 1999'da Gölcük merkezli 7,4 şiddetli deprem İstanbul ve çevre illerinde büyük yıkıma yol açmış, yirmi binin üzerinde can kaybı yaşanmıştır. Depremin büyüklüğü ve etkilediği alanın genişliği ülkemizde son yüzyılda yaşadığı en büyük felaketlerden biri olarak tarihe geçmişti. Ancak Türkiye bir deprem bölgesi olmasına karşın 1999’dan 2023’e kadar hiçbir şey değişmediğini 6 Şubat 2023’te Kahramanmaraş’ın Pazarcık ve Elbistan ilçelerinde 9 saat arayla yaşanan 7.7 ve 7.6 büyüklüklerindeki depremler acı şekilde göstermiştir.
99 felaketini unutturmayacak birbiri ardına felaketler yaşıyoruz. Ülkemizde yaşanan orman yangıları, seller, depremler, maden kazaları afet olmaktan çıkmış cinayet haline dönüşmüştür.
17 Ağustos Depremi ile 6 Şubat Depremleri kıyaslandığında her iki felaketin geniş bir coğrafyayı etkilediği görülmüştür. En son yaşadığımız depremlerde afet öncesi, afet sırasında ve afet sonrasında yapılacaklarla ilgili ciddi anlamda eksiklerimiz olduğu ortaya çıkmıştır.
Yaşanan tüm depremlerin, bilim ve teknolojinin bize öğrettiği tek gerçek vardır o da kentlerde yaşanan doğa olaylarını afete çeviren insan hatalarından ve ihmallerden kaynaklanmış olduğudur.
Yaşanan felaketlerin nedenlerine ve sonuçlarına baktığımızda ise rant, çarpık kentleşme, siyasi sorumsuzluk, imar afları ve alınmayan tedbirler görülmektedir.
Bugüne kadar depreme karşı alınması olmazsa olmaz olan önlemler umursanmadı.
AKP iktidarının başta deprem ve sel olmak üzere ülkemizde afete dönüşen doğa olaylarına karşı sorumluluğu bulunmaktadır.
Aklı ve bilimi referans almak yerine şehirlerde rant ve kar hırsını hakim kılmanın, doğaya gelişi güzel müdahaleler yapılmasının bedeli ağır olmaktadır. Bilim ve tekniğe aykırı, hatalı malzeme seçimleri depremlerde can kayıplarını artırmaktadır.
Bir deprem ülkesi olan ülkemizin aradan geçen 25 yıla rağmen hazırlanmadığının farkındayız.
Üzülerek ve endişeyle belirtiyoruz ki; Türkiye bir deprem bölgesidir ve İstanbul'da büyük deprem beklemesine karşın afet hazırlıkları tamamlanmış değildir.
Bugünden yarına yeterli denetim mekanizması kuramayanlar ve imar affını gerçekleştirenler yaşanacaklardan sorumludur. Yapan, yaptıran, göz yuman ya da görmezden gelen herkes suça ortaktır.
Tüm Yerel-Sen olarak; başta 17 Ağustos Depreminde yaşamını yitirenler olmak üzere tüm afetlerde yaşamını yitirenlere rahmet, yakınlarına ve tüm ulusumuza başsağlığı diliyoruz.
MERKEZ YÖNETİM KURULU