Enflasyon kasım ayında; TÜİK’e göre yüzde 0,87, İTO’ya göre yüzde 1,19 ve ENAG’a göre de yüzde 2,13 olarak gerçekleşti.
Ocak-Kasım dönemi için TÜİK yüzde 29,47, İTO yüzde 36,01 ve ENAG yüzde 52,73 oranında enflasyon hesapladı.
Kasım sonu itibarıyla yıllık enflasyon ise TÜİK’e göre yüzde 31,07’ye, İTO’ya göre yüzde 38,28 ve ENAG’a göre yüzde 56,82’ye geriledi.
Konfederasyonumuzun Ar&Ge Birimi Kamu-Ar'ın verilerine göre açlık sınırı kasımda 266 lira artarak 30 bin 61 liraya ulaşırken, yoksulluk sınırı da gıdayla birlikte giyim, barınma ve ulaştırma olmak üzere diğer harcama gruplarında yaşanan fiyat artışlarının etkisiyle 93 bin 697 lira oldu.
TÜİK’in açıkladığı aylık yüzde 0,87 enflasyon bile dünyadaki 34 ülkenin yıllık enflasyonundan daha yüksek.
TUTMAYAN HEDEFLER:
Merkez Bankası; Ağustos 2024’te 2025 için yüzde 14 enflasyon tahmin ediyordu. Tahminini Kasım 2024’te yüzde 21’e, Şubat 2025’te yüzde 24’e çıkardı. Tutmayacağını bile bile Ağustos 2025’te de 2025 enflasyon hedefini yüzde 24 olarak açıkladı.
Merkez Bankasının “enflasyon hedeflemesi rejimi” kapsamındaki enflasyon hedefi ise yıllardır yüzde 5 olarak duruyor.
İktidar ise 2024 yılı sonunda 2025 yılı için yüzde 17,5 enflasyon tahmini açıklamıştı. Eylül 2025’te yayımlanan yeni OVP ile bu tahmin yüzde 28,5’e çıkarılmıştı.
Merkez Bankasının en son hedef olarak açıkladığı yüzde 24 oranı açıklandıktan bir ay sonra yani Eylül 2025’te, iktidarın son hedefi olan yüzde 28,5 de ekim ayı enflasyonuyla birlikte suya düşmüştü.
Bu kadar çok yanılgının, tahminin ve hedefin olduğu bir ekonomide ister istemez bütün hedef ve tahminler bir araya getirildiğinde ortaya bir yalanlar manzumesi çıkıyor ve kimse de bu tahmin ve hedeflere güvenmiyor.
DEĞİŞEN TAHMİNLER:
Nitekim Merkez Bankası geçen hafta açıkladığı enflasyon raporuyla 2025 yılı enflasyon tahminlerini de yukarı çekti.
Merkez Bankası, kasım sonunda yüzde 31,07 olan yıllık enflasyonun yıl sonunda yüzde 31-33 oranları arasında (orta noktası yüzde 32) kalacağını iddia ediyor.
Yıllık enflasyonun Merkez Bankasının tahmininin alt sınırında (yüzde 31) kalabilmesi için aralık ayı enflasyon oranlarının toplamda yüzde 1’de kalmasına bağlı bulunuyor.
En yüksek tahmin olan yüzde 33’te kalabilmesi için aralık ayı enflasyonunun yüzde 2,51’i aşmaması gerekiyor.
Orta noktası olan yüzde 32’de kalabilmesi için de aralık ayı enflasyonunun yüzde 1,3’ü geçmemesine bağlı bulunuyor.
Nitekim Merkez Bankası 2026 yılı için ağustosta açıkladığı tahmin ve hedeflerini (yüzde 13-19 arası) değiştirmedi. 2026 enflasyon hedefini yüzde 16’da korudu. (Merkez Bankasının enflasyon hedeflemesi rejimi kapsamındaki hedefinin yüzde 5 olduğu da unutulmamalı.)
2026 yılı tahmin ve hedefi özellikle asgari ücretin belirlenmesinde iktidar tarafından temel bir gösterge olarak masaya getiriliyor.
ÇALIŞANLAR VE EMEKLİLERİN ENFLASYON ALACAĞI
-
İşçi ve Bağ-Kur emeklileri 6 ayda bir geçmiş enflasyon kadar, memur ve memur emeklileri ise toplu sözleşmeyle kararlaştırılan zam oranına ek olarak önceki altı aylık dönemden kaynaklanan enflasyon farkı kadar zam alabiliyor.
-
Temmuzda ocak-haziran dönemi enflasyonu (yüzde 16,7) kadar zam alan işçi ve Bağ-Kur emeklileri şimdiden yüzde 11,2 oranında alacaklı duruma geldiler. Bu oran önümüzdeki ay yaşanacak enflasyon kadar artacak ya da azalacak. Zira, böyle giderse TÜİK aralık ayında enflasyonun düştüğünü bile açıklayabilir.
-
Son dönemde iktidar en düşük emekli aylığını yasayla işçi ve Bağ-Kur emeklilerine yapılan zam oranında artırıyor. Dolayısıyla en düşük emekli aylığının 18 bin 771 liraya çıkarılması olasılığı bulunuyor.
-
Kamu çalışanlarına ve emeklilerine enflasyon farkından ayrı olarak yapılan yüzde 5 zam ağustos ve eylül aylarında tümüyle eridi ve kamu çalışanları ve emeklileri şimdiden yüzde 5,9 oranında enflasyon farkı alacaklısı haline geldiler.
-
Toplu sözleşme ile memurlara ve memur emeklilerine 2026 başında yüzde 11 artı 1.000 lira seyyanen zam yapılması kararlaştırılmıştı. TÜİK aralık ayında enflasyonu düşürmez ise kasım ayı itibarıyla doğan yüzde 5,9 enflasyon farkıyla birlikte en az yüzde 17,55 oranında zam yapılması gerekiyor.
-
Ancak kimse burada söylediğimiz zam oranlarını da cepte görmesin. Zira enflasyonu TÜİK hesaplıyor. Bu nedenle TÜİK aralıkta enflasyon düştü derse kim bunun aksini iddia edebilir? Edeni mahkemeye verebilirler.
-
Kâğıt üzerinde emekli aylıkları ve memur maaşları enflasyon kadar artırılıyor. Ancak TÜİK’in enflasyonu kadar artırıldığı için gerçek enflasyonun altında kalıyor.
ASGARİ ÜCRETİN ALIM GÜCÜ NE OLDU
Asgari ücrete geçen yıl sonunda yüzde 30 zam yapıldı.
Yapılan bu zam 2024 yılındaki yüzde 44,4 oranındaki enflasyonu bile karşılamıyordu.
Yüksek enflasyona rağmen Temmuz 2025’te de artırılmayan asgari ücretin alım gücü 11 ayda 6 bin 514 lira azaldı.
Asgari ücretin kasım 2025’teki satın alma gücü geçen yıl aralık ayındaki zamsız asgari ücretin alım gücünün bile altında bulunuyor.
Geçen yıl aralıkta asgari ücret 17.002 liraydı. Şu anda asgari ücretin alım gücü Aralık 2024 ayına göre 15 bin 590 lira. Yani bugünkü 22 bin 104 lira, geçen yıl aralık ayındaki 15 bin 590 liranın alabileceği kadar mal ve hizmet alınabiliyor.
Bu hesaplamalar TÜİK’in çok da inandırıcı olmayan, çarşıya, pazara pek de uymayan enflasyon oranlarıyla yapılıyor.
Türkiye’de 10 milyon kişi asgari ücretle, 17 milyon kişi de asgari ücret ve yakın ücretlerle çalışıyor.
EN DÜŞÜK EMEKLİ AYLIĞININ ALIM GÜCÜ:
Temmuzda 16 bin 881 liraya çıkarılan en düşük emekli aylığının 1.891 lirası daha temmuz, ağustos, eylül, ekim ve kasım aylarında yaşanan enflasyonla eridi gitti.
Hayata geçen enflasyonun gerçek boyutu çok daha vahim bir tabloya işaret ediyor.
GIDA ENFLASYONU
Türkiye’deki enflasyonun temel nedenini gıda oluşturuyor. Eylülde yüzde 4,62 oranında artan gıda fiyatlarında ekim ayında da yüzde 3,41 oranında artış yaşandı. TÜİK’e göre kasımda ise gıda fiyatları yüzde 0,7 oranında düşmüş.
Eğer gıda fiyatlarında bu düşüş olmasa, TÜİK gıda fiyatları aynı kaldı dese aylık enflasyon yüzde 1’in üzerine çıkacaktı.
Kasımda gıda fiyatlarının düştüğünü açıklayan aynı TÜİK, tarım ürünü üretici fiyatlarının ekim ayında yüzde 4 arttığını hesaplıyor. Yine aynı TÜİK, tarımsal girdi fiyatlarının eylül ayında yüzde 2,2 oranında arttığını açıklıyor.
Tarım ürünlerinin tarladaki, bağdaki, bahçedeki fiyatı artarken çarşıda pazarda düşüyor olması akla uygun mu? Akla uygun değil ama TÜİK’e uygun.
TÜİK’e göre taze sebze ve meyve fiyatları kasımda aylık olarak yüzde 9,5, yıllık olarak ise yüzde 17,2 düşmüş.
TÜİK kasımda meyve fiyatlarının aylık yüzde 2,9 oranında düştüğünü iddia ediyor.
Tavuk eti fiyatının kasımda yüzde 8,6 düştüğünü, son bir yılda hiç değişmediğini iddia eden TÜİK’in bu oranlarını çarşıda-pazarda gören, bilen, duyan var mı?
KİRA ARTIŞI
Yasaya göre konut kirası, 12 aylık ortalamalara göre hesaplanan enflasyon oranına göre belirleniyor.
Bu oran kasım 2025 sonunda yüzde 35,9 olarak açıklandı.
Yılbaşında emekli aylığı yüzde 11,2 artacak olan emeklinin, maaşı yüzde 17,55 artacak olan memurun, en fazla yüzde 20 zam yapılması planlanan asgari ücretlinin kirası şimdiden yüzde 36’ya yakın oranda zamlanacak.
SEYYANEN ADALETSİZLİK!
Kamuda maaş ve ücretler açlık sınırındayken, zaten kamudaki en yüksek maaşı ve ücreti alan üst düzey yöneticiler için daha dün Plan ve Bütçe Komisyonunda kabul edilen teklif kamu vicdanını derinden yaralamıştır. Üstelik bu ayrıcalıklı kesim arasında, gerçek enflasyonu görmezden gelen, milyonların yaşadığı yoksullaşmayı istatistik oyunlarıyla perdeleyen TÜİK yöneticilerinin de bulunması, toplumsal adalet duygusunu daha da zedelemiştir. Halkın yaşadığı ağır ekonomik koşulları yok sayan bu yaklaşım, 4 milyon kamu emekçisi ve 2,5 milyon kamudan emekli olmak üzere toplam 6,5 milyon kişinin yaşam gerçeğini değiştirmemekte; aksine ücret adaletsizliğini daha görünür hale getirerek mevcut mağduriyeti derinleştirmektedir.