Çalışma sürelerinin sınırlandırılması, çalışanların haklarını elde etmek için verdikleri mücadelenin başında gelmiştir. 20.yy’ın başında dünyanın bir çok uygar ülkesinde işçiler, çalışma süresini günde 8 saat ile sınırlandırılmasını, büyük bedeller ödeyerek elde etmişlerdir.
Çalışanların, çalışma süreleri, günlük ve haftalık olarak kaç saat çalışacakları, iş sözleşmeleri veya toplu iş sözleşmesiyle belirlenebilmesine rağmen; İş kanunuyla üst sınırlar kesin olarak tespit edilmiştir.Bu nedenle, çalışma sürelerinin belirlenmesi sırasında, yasayla düzenlenen üst sınırlamalara bağlı kalınması zorunluluktur.
Türkiye’de 1936 tarihli İş Yasası ile çalışma süresi günde 8, haftada 48 saat olarak belirlenmiştir. 1971 yılında çıkarılan ikinci İş Yasası’nda da bu düzenleme devam etmiş; ancak 1983 yılında yapılan değişiklik ile ülkemizde de çalışma süresi günlük 7.5 saat ve haftalık 45 saat olarak sınırlandırılmıştır. O günden bugüne ülkemiz de birçok değişiklik olmasına rağmen, haftalık ve günlük çalışma sürelerinde bir değişikliğe gidilmemiştir. Hala yürürlükte olan 4857 sayılı İş Kanununun 63 üncü maddesi uyarınca; genel olarak normal çalışma süresi haftada en çok 45 saattir.
Dünya'nın birçok ülkesi; Haftada 4 gün çalışıp, 3 gün tatil yapmayı, çalışma sürelerini haftada 30 saate-günde 6 saate düşürmeyi tartışırken, Türkiye, bu tartışmanın oldukça uzağında kalmıştır. Haftalık Çalışma Saatleri açısından Dünyanın farklı ülkelerine baktığımızda; Avustralya: 38 saat, Çin: 40 saat, Çek Cumhuriyeti: 40 saat, Fransa: 35 saat, Almanya: 38 saat, İtalya: 40 saat, Japonya: 40 saat, Meksika: 40 saat, ABD: 40 saat olarak göze çarpmakta ve bu ülkeler arasında Türkiye: 45 saat haftalık çalışma süresi ile dikkat çekmektedir.
1983 yılında yapılan düzenleme ile 45 saate düşen Haftalık çalışma süresinin daha aşağılara çekilmesi, günümüz Türkiye'sinde tartışılmak durumundadır. Çünkü; Dünya Teknoloji ve Bilgi çağını yaşamakta, gelişim baş döndürücü bir hızla aralıksız devam etmektedir. Ülkemiz 1983 yılına göre refahını artırmış, Altyapı eksiklerini önemli ölçüde gidermiş, Gayri safi yurtiçi hasıla ve üretim miktarlarını artırmıştır.Bu artış hiç şüphesiz ki Emeğin eseridir.Ülkemizde çalışan kesimler 32 yılın sonunda Ülkenin refahını artırmış, ülkeyi büyütmüş ve geliştirmiştir.Haftalık çalışma süresinin 45 saat olarak belirlendiği 1983 yılına göre Türkiye'nin Kişi başına düşen Gayrisafi yurtiçi hasılasına baktığımızda, en kötü ihtimalle 4 kat arttığını görüyoruz. Bu artış EMEĞİN artı değeridir ve Emeğin payı verilmelidir.
Bu verilere baktığımızda; Şimdi emekçilerin daha az çalışması ve daha çok ücret almasını sağlamanın zamanı gelmiştir. Haftalık çalışma süresi Fransa'da 35 saat ise, Türkiye'de neden değil? Madem ülkeyi büyüten emekçiler, Emekçilerinde yaşamaya daha çok zaman ayırmalarını sağlamamız gerekir. Türkiye'de Haftalık çalışma süresi 36 saate veya 30 saate düşürülmelidir. 32 yılda ülkeyi bu günlere taşıyan emekçilerin hayata daha fazla zaman ayırma hakları vardır. Çalışmadan yaşayanlar için, yaşamadan çalışmak zorunda değiliz. Emekçilerin de hayatına, çocuklarına, ailesine, arkadaşlarına daha fazla zaman ayırması yaşamsal bir ihtiyaçtır.
TUİK' e göre Türkiye'de 26 Milyon kişi çalışmaktadır. Günlük çalışma süresini 7,5 saatten 6 saate düşürürsek, yaklaşık % 20 oranında İş alanı ortaya çıkacaktır. Bu hesaba göre; 5,2 Milyon İşsiz İnsanımıza İş sahalarının açılacağı görülmektedir. TUİK rakamlarına göre İşsizlik rakamının 3 Milyon olduğunu dikkate alırsak, bu düzenlemeyle istihdam sorunu kalmayacak, İşsizlik tükenecektir. Çalışma süresinin Haftada 36, günde 6 saate düşmesiyle vardiya postaları da 4 vardiya olarak düzenlenecektir.
Daha iyi bir dünyada,Çocuk İşçiliğin olmadığı, Cebri çalışmanın olmadığı, Eşitsizliklerin olmadığı,İşyerinde tehlikelerin olmadığı, İnsana yakışır iş zamanı ŞİMDİ. Özgürce biraya gelmek, Özgürce ihtiyaçlarımızı tartışmak, Daha iyi bir dünyada, Hepimize insana yakışır iş zamanı ŞİMDİ.
İnsana yakışır İş istiyoruz. İnsana yakışır İş; onurlu çalışmaktır, ailelerimizi doyurmaktır, çocuklarımızı eğitmektir, Sesimizi duyurmaktır, ayrımcılıktan korunmaktır, güvenlik, sağlık ve korumadır, sevdiklerimize ve hayata daha çok zaman ayırmaktır, İnsana yakışır İş; daha iyi bir yaşam standardı sağlar, İnsana yakışır İş; onurlu bir emeklilik demektir.
Kendimiz için, ailelerimiz için, hepimiz için, Tüm Türkiye için şimdi tam zamanı;
İnsanca yaşamak için, İnsana yakışır İş olmalı; Çalışma sürelerini; Haftada 36 saate, günde 6 saate düşürelim. İstihdamı artıralım, İşsizliği tüketelim, İnsanca yaşamaya zaman ayıralım. İnsanca yaşamak her kesin hakkıdır.